26 Ekim 2016 Çarşamba

KAYA RAMADA PLAZA OTEL





Fuarların başlamasıyla,turizmciler nefes alıyor

Yılın son çeyreğinde, fuarların başlamasıyla, fuarların yapıldığı bölgelerdeki turizmciler bir parçada olsa nefes alacak.  Ekim ve Kasım aylarında, fuarlarla birlikte dolulukların artacağını kaydeden Kaya Ramada Plaza Hotel İstanbul Genel Müdürü Murat Arslan, “Yılın ilk 9 ayında durağan bir dönem geçirdik. Bölgemizde ilk 9 ayın doluluk ortalaması %40 - %45 civarında oldu. Ekim ve Kasım ayındaki fuarlar, doluluklarda özlenen günleri yaşatacak” dedi. 

Konaklayanların %70’e yakınının yerli misafir olduğunu belirten Murat Arslan, fuar için Avrupa, Uzakdoğu, Ortadoğu gibi dünyanın dört bir yanından gelen konukları misafir etmekte olduklarını söyledi. 2017 yılının, 2016 yılına göre daha iyi bir yıl olacağını umut ettiklerini ifade eden Murat Arslan, şunları söyledi: “İstanbul olarak, bu yıl ciddi sıkıntılar yaşadık ve tüm sıkıntıların üstesinden en iyi şekilde gelmeye çalışıyoruz. 2017 yılı, kesinlikle turizmde daha iyi bir yıl olacaktır. Özellikle Büyükçekmece - Esenyurt bölgesindeki otellerin doluluklarında, fuarların etkisi büyüktür. 2017 fuar sayılarının artmasını ve biran önce fuar tarihlerinin netleşmesini umut ediyoruz” diye konuştu.

Sanayi bölgelerine ziyaretler yapıyor

Turizmde yaşanan daralma karşısında moralleri bozmadan, daha fazla sahada olduklarını anlatan Murat Arslan, Beylikdüzü, Haramidere, Esenyurt ve İkitelli başta olmak üzere, bölgedeki Organize Sanayi Bölgelerindeki fabrikaları ziyaret ettiklerini söyledi. Özellikle doluluklarda ciddi düşüşlerin yaşandığı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında sanayi bölgelerinden gelen konukları ağırladıklarını kaydeden Murat Arslan, aynı zamanda Büyükçekmece başta olmak üzere, bölgede müsabakası olan spor kulüplerini misafir ettiklerini belirtti.

Türkiye genelinde 15 binden fazla kayıt dışı ev bulunuyor

Esenyurt’ta son yıllarda yeni otellerin açılmakta olduğunu da anlatan Murat Arslan, bölgenin turizmde bir cazibe merkezi olmadığını ve fuar tarihleri dışında hedeflenen dolulukların yakalanmasının zor olduğunu söyledi.
Esenyurt bölgesinin en büyük sorununun, çoğunluğu bu bölgede bulunan kayıt dışı evlerin günü birlik kiralanması olduğunu vurgulayan Murat Arslan, şunları kaydetti:
“Türkiye genelinde, 15 binden fazla kayıt dışı ev bulunuyor. Bu evler, kaçak olarak günü birlik kiraya veriliyor. Bu sayının da, ne yazık ki 10 bine yakını Esenyurt ve civarında bulunuyor. Nitekim gelişen bu pazardan haksız ve eşit olmayan koşullar ile pay almak isteyenlerin sayısı, son yıllarda hızlı bir artış gösterdi. Herhangi bir denetimin ve kontrolün olmaması sonucunda da, yaşanmakta olan üzücü olayları basından öğrenmiş oluyoruz. Bu konuda, Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)’un önemli girişimleri oldu. Yetkililerden, kayıt dışı olarak günü birlik kiraya verilen bu evlerin de, acil olarak kontrol altına alınmasını istiyoruz” dedi.

Kaya Ramada Plaza Hotel İstanbul’dan, “Çocuk Kulübü”

Beylikdüzü’ndeki Kaya Ramada Plaza Hotel, yaklaşık 1 yıldır, Okyanus Koleji ile Çocuk Kulübü projesini yürütüyor. Çocuk Kulübü hakkında bilgi veren Genel Müdür Murat Arslan, şunları söyledi: “Otelde konaklayan ve özellikle haftasonları düğün için otelimizi ziyaret eden misafirlerimizin çocuklarına yönelik, ücretsiz sunulan bir hizmetimizdir. Çocuklar burada, tecrübeli hocamızla birlikte (zaman zaman eğlence için palyaçolar da dahil edilmektedir) hem eğleniyor, hem de öğreniyorlar. Çizgi film izliyorlar, boyama aktivitelerine katılıyorlar, oyun alanında oynuyorlar. Şehir otellerinde, bu tür hizmet veren çok az sayıda otel vardır” şeklinde konuştu.

13 Ekim 2016 Perşembe

MEME KANSERİ ETKİNLİĞİ




Radisson Blu Hotel Kayseri’de,
Meme Kanseri bilinçlendirme toplantısı yapıldı

Radisson Blu Hotel Kayseri’de, Meme Kanseri hakkında bilinçlendirme toplantısı yapıldı. Otelin bayan çalışanlarına, Acıbadem Hastanesi ve Magnet Hastanesi uzman doktorları tarafından bilgi verilirken; erken teşhisin ve yıllık düzenli kontrollerin önemine dikkat çekildi. Meme kanserinin belirtileri, meme kanserinde erken tanı, meme kanserinde risk faktörleri, meme kanserinden korunma, meme kanserinde tedavi yöntemleri ve son olarak kanserde psikolojik süreç konuları anlatıldı, sorular cevaplandı.
12 Ekim tarihinde düzenlenen toplantının sonunda Radisson Blu Hotel Kayseri Genel Müdürü Fercan Başkan tarafından, doktorlara ve organizasyonu düzenleyenlere teşekkür plaketi verildi.  
 
Kadınlarda 1.sırada meme kanseri görülüyor
 
Kadınlarda görülen kanser tipleri arasında, birinci sırada ‘meme kanseri’nin görüldüğü belirtiliyor. Hayat boyu, her 8 kadından birisinin meme kanserine yakalanma riski bulunuyor. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir. En sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Hastaların çok azında ağrı belirtilerine rastlanır ki, nitekim ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır.
 
Yılda bir kez, meme muayenesi yaptırılması gerekir

Kadınların, 20 yaşından itibaren, yılda bir kez doktorda meme muayenesi yaptırması gerektiği belirtiliyor. 20-40 yaş arasında ayda bir kendi kendine meme muayenesi, iki yılda bir klinik meme muayenesi gerekirken; 40-69 yaş arasında ayda bir kendi kendine meme muayenesi, yılda bir klinik meme muayenesi ve mamografi çekilmesi gerekiyor. Bireyin genel sağlığını koruma noktasında ise; dengeli beslenmesi, düzenli egzersiz yapması, kilo kontrolüne dikkat etmesi ifade edilirken; sigara ve alkolün kullanılmaması gerektiği açıklanıyor.






3 Ekim 2016 Pazartesi

REİS GIDA BASIN TOPLANTISI





 BASIN TOPLANTISINA EV SAHIPLIĞI YAPAN REİS GIDA ..
Sabah bizi çok güzel bir kahvaltıyla karşıladı  kahvaltıdan sonra basın toplantı salonuna geçtik
REİS GIDA YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET REİS VE EKİBİ nın  konuşmalarını dinledikten sonra reis gıda urunleriyle yapılan mutfakta workshopları izledik ve tadım yaptık ürünler hakkında bilgiler aldık REİS GIDANIN EN ÖNEMLİ kampanyası obezieye karşı mücadelesiydi

Reis, obezite mücadelesine ilk başlayan firma oldu
Reis Gıda, 7 yıldır katıldığı her platformda “obezite” ile mücadele ediyor. 2009 yılında başlattığı, “Abur Cubur Olacağı Budur” ile başlayan “Obezite Önlenebilir” kampanyası, “Abur Cubura Karnımız Tok” ile devam etti. 2015 yılında başlatılan “Ev Yemeği Sofrada Hesap Ortada” kampanyası büyük beğeni topladı ve devam ediyor. 2016 yılında Nielsen araştırma verilerine göre, “Reis pirinç ve bakliyat kategorisinde, en güvenilen lezzet, en çok tercih ve tavsiye edilen marka” verisine ulaşıldı ve 2016 yılı için ‘Reis olsun, afiyet olsun’ kampanya sloganı oldu. ‘Reis olsun, afiyet olsun’ denilerek; hem bakliyatın sağlıklı beslenmedeki rolüne, hem ailece sofrada buluşmanın önemine dikkat çekildi.





Mehmet Reis,
“Kuru bakliyatta üretimi 2 katına çıkarıp,
1,5 milyar dolar ihracat yapalım”

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Türkiye’nin önerisiyle, 2016 yılını Uluslararası Bakliyat Yılı ilan etti. FAO’nun raporlarına göre Türkiye, bakliyat üretimi yapılacak dünyadaki 4 ülkeden birisidir. 
Ülkemiz,  bakliyat üretimine uygun toprak yapısına, yerli tohumlara, ekim bilgisine sahiptir ve ayrıca son 25 yılda dekar başına (kg) alınan verimlilikte, buğdayda %34, çeltikte (pirinç) %83, kuru fasulyede %104, nohutta %32, kırmızı mercimekte %64, son yıllarda ekimi azalan yeşil mercimekte dahi %56 artış yaşandı. Ancak diğer taraftan, T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre, son 25 yılda kuru bakliyat ekili alanlarında %-66 düşüş; kuru bakliyat üretiminde %-46 azalma gözlendi. 
Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, “Bu yıl, 2016 uluslararası bakliyat yılı. Dekar başına verimlilikte artış yaşanmasına rağmen, ekili alanlarda ciddi düşüş gerçekleşiyor. Bakliyat üretimi yapılacak topraklarımızı geri istiyoruz, daha fazla üretim yapmak için gerekli donanıma sahibiz” dedi.   
Reis Gıda Başkanı Mehmet Reis, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu yıl 1 milyon tonu geçecek kuru bakliyat üretimimizi, ekim alanlarını arttırıp, birkaç yıl içerisinde 2 milyon tona çıkartarak, 1.5 milyar doların üzerinde ihracat yapabiliriz. Bereketli Anadolu toprağımızda yerli tohumlar ile üretilen bakliyatımıza, dünyanın dört bir yanından yoğun bir talep var. Kuru bakliyatta söz sahibi olabilmek için, öncelikle genç nüfusu tarımda çalışmaya teşvik etmeliyiz; yerli tohumlarla üretimin yapılmasını sağlamalıyız; mazot ve gübre desteğinin yanında ürün destekleme primini sürdürmeliyiz ve üretim planlanması çalışmalarına devam etmeliyiz. Böylece, ülkemizi en sağlıklı şekilde besleyerek obeziteden koruruz. Diğer yandan ‘açlığa çare’ olan bakliyatı ihraç ederek; dünyayı sağlıklı ürünlerle doyurup, ülkemize döviz girdisi sağlarız” diye konuştu.

Mercimek ve pirinçte fiyatlar düştü;
Nohut ve kuru fasulyenin fiyatı, hasadın tamamlanmasıyla netleşecek

2016 yılı kuru bakliyat üretiminde, geçtiğimiz yıla oranda %5 artışın olacağını ifade eden Mehmet Reis, şunları kaydetti:
“Kırmızı mercimeğin hasadı yapıldı ve geçtiğimiz yıla oranla %15 rekolte artışıyla 400 bin tonu buldu. Kırmızı mercimekte, hasat öncesine oranla, %20 fiyat düştü. Yeşil mercimek rekoltesi, iç pazarın talebini karşılayacak düzeyde değildir, ancak bu yıl, bir önceki yıla oranla üretimde bir artış sağlandı ve bu ilerisi için umut vaat ediyor. Nohut ve kuru fasulye hasadı başladı ve rekoltenin geçen yıl ile aynı oranda olacağı belirtiliyor. Kuru fasulyede %5, nohutta %15 fiyat artışı oldu. Çeltik (pirinç) hasadına başlandı ve bu yıl geçen yıla oranla %5 rekolte artışı olacağı söyleniyor. 2015 yılına göre, bu yılın ilk çeyreğinde pirincin fiyatı %20 düştü. Bu arada ülkemiz çeltik üretiminde son yıllarda ciddi bir artış gerçekleşiyor. 1990’lı yıllarda iç pazarın pirinç talebinin yaklaşık %60’ı ithal iken, 2015’e geldiğimizde ithalatın oranı %25’e geriledi. Geçmişte 3 çeşit pirinç ekimi yapılırken, günümüzde başta Cammeo pirinci olmak üzere 14 çeşit pirinç ekimi yapılıyor. Buğdayda ise, Türkiye İstatistik Kurumu 2016 yılı bitkisel üretim birinci tahmininde bir önceki yıla göre buğday üretiminin %9,3 oranında azalacağı tahmin edilmekle birlikte, içi tüketimi karşılayacak kadar üretim yapılmaktadır” diye konuştu.   

Kuru Bakliyat: “Ekonomiktir, açlığa çaredir, tok tutar, artımlıdır ve toprağı besler”

Reis Gıda tarafından; Nielsen Türkiye araştırma şirketine, Devlet Planlama Teşkilatı ve TÜİK’in belirlemiş olduğu düzey1’i kapsayan 12 ilde, yemek yapmaktan sorumlu 20-65 yaş arası 1024 kadın tüketicinin katılımıyla “Beslenme ve Kuru Gıda Tüketim Alışkanlıkları & Marka Sağlığı Araştırması”  2015 yılında yaptırıldı.
Ankete katılan kadınlara, ‘-Birleşmiş Milletler (BM), 2016’yı neden Uluslararası Bakliyat Yılı seçmiştir?’ sorusunun da sorulduğunu anlatan Mehmet Reis, şunları söyledi:  
“Kadınların, %57’si bakliyatın ekonomik bir ürün olduğunu; %49’u bakliyatın açlığa çare olduğunu; %47’si bakliyatın tok tuttuğunu; %38’i bakliyatın artımlı olduğunu; %19’u bakliyatın toprağı beslediğini söyledi. Çıkan bu sonuç, kadınlarımızın bakliyat konusunda ciddi bir bilgiye sahip olduğunun ispatıdır” dedi.
Nielsen Türkiye’ye, 2009 yılında yaptırılan araştırma sonucunda obezite riskini gördükten sonra Reis’in obezite mücadelesinin başladığını açıklayan Mehmet Reis, son araştırma sonuçlarına göre de, bitkisel protein kaynağı olan kuru bakliyatın dünyada açlığa çare olacağını ve ekonomik bir temel gıda maddesi olduğunu sürekli gündemde tutacaklarını belirtti.

Küresel gıda krizine karşı, kuru bakliyat en etkin çaredir

Artan dünya nüfusuyla birlikte, gıda ihtiyacının da artmakta olduğuna dikkat çeken Mehmet Reis, şunları anlattı:  
“Birleşmiş Milletler (BM)’nin 2015 yılı raporuna göre, dünyadaki aç insan sayısı 800 milyonu geçti. 2015 yılında 7 milyar 300 milyonu aşan dünya nüfusunun, 2050 yılında 9 milyarı geçeceği tahmin ediliyor. Uzmanlar, artan nüfusla birlikte, 2050 yılında 2 katı gıda üretimine ihtiyaç olacağını vurguluyor. Kısaca, önlem alınmadığı takdirde, gelecek yıllarda birçok gıda ürününün eksikliğinden ve hızla artan gıda fiyatlarından, bugünden daha fazla ve çaresizlik içerisinde bahsedebiliriz. Altını çizerek bir kez daha vurgulamak isterim ki, hiçbir ülke beslenmek gibi yaşamsal bir konuyu ‘-nasıl olsa ithal ederim’ diyerek, başka bir ülkeye ihale edemez. Her ülkenin kendi topraklarında, stratejik olan ürünlerinde, iç tüketimini karşılayacak kadar tarım üretimini yapması zorunludur. Kuru bakliyat, küresel gıda krizine karşı en etkin çaredir” diye konuştu.